https://www.facebook.com/100044387260863/posts/522208299268741/?d=n

https://www.facebook.com/100044387260863/posts/494681628688075/?d=n

SALÂVAT-I KÜBRA
Bir kere okunduğunda 110 milyon kere Salâvat-ı Şerife okunmuş gibi olur.

İmamı cüneyd r.anh nakledilen şerhe göre Abdullah ibni Abbas (r.anh) şöyle demiştir;
Peygamber Efendimiz Sâllallahu Aleyhi Vesellem mescitte oturuyorken , Cebrail Aleyhisselam yanına gelerek :

Ya Muhammed ! Rabbin Sana selam söylüyor, Seni tahiyye ve ikram ile tahsis buyuruyor. Şüphesiz ben Sana O’nun katından bir hediye getirdim ki, o’nu Senden evvel kimseye hediye etmedi, Senden sonra da kimseye hediye etmeyecektir. İşte o Salâvat-ı Kübra (en büyük Salâvat) dır.

Ey Muhammed ! Kim bu Salâvat-ı okursa Allah-u Teâlâ ondan 70 bin çeşit belayı defeder ve o’nu kıyamet gününün dehşetlerinden kurtarır. Dedi.

O zaman ben : Ey kardeşim ! Ey cibril ! Bu nimetler bu Salâvat-ı okuyan kimseye verilecek mi ? Deyince o : Ömründe 3 kere okuyana dahi Allahu Teâlâ Tevrat’ı , İncil’i, zZebur’u ve Furkan’ı (Kur’an-ı Kerim) okuyanın sevabını verir.
İbrahim Halil , Musa Kelim ve İsa Ruhullahi’l-emin hakkı için bu böyledir.

O zama Rasûlullah Sâllallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz : Ey kardeşim , ey cibril ! İşte bütün bunlar, bu Salâvat-ı okuyana mı aittir? diye sorunca o :

muhakkak Allah-u Teâlâ öyle bir melek yaratmıştır ki onun 80 bin kanadı vardır, her bir kanatta onun 70 bin tüyü vardır. Onun 70bin başı vardır ki her başta 70 bin ağız, her ağızda da 70 bin dili vardır. Her lisan Allahu Teâlâ ya hamd ve tesbihte bulunur ve tesbihin de : O “Allah Celle Celâlühü, nasıl olduğunu kendisinden başka kimsenin bilemeyeceği zatı tesbih ederim” der. Şüphesiz Allah Celle Celâlühü o meleğe tecelli eder, o da Allah’a Celle Celâlühü secdeye kapanır. Allah Celle Celâlühü ona “başını kaldır, muhakkak ben seni habibibim Muhammed’e bu Salâvat-ı Kübra’yı okuyan kimseyi her afet ve musibetten korumanla görevlendirdim”buyurur. O zaman ben :

bütün bu müjdeler , bu Salâvat-ı okuyana mı aittir dediğimde Cibril a.s dedi ki evet ya Muhammed Sâllallahu Aleyhi Vesellem dedi…
(Kaynak : abdurrahim yusuf , es salevatü’l kübra 10-12-Cübbeli Ahmet Hocaefendi/ Salâvatı Kübra kitabı)
Ayrıca bu Salâvat-ı okuyanlar, Rasûllallâh Sâllallahu Aleyhi Vesellem Efendimize, 110 milyon Salâtü Selam okumuş olur.

-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyidel mürselin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyiden nebiyyin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyides sadikun.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyider raki’in.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyides sacidin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyidel kaidin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyidel kaimin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyidel musallin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyidez zakirin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyideş şahidin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyidel evvelin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyidel ahirin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya rasülallah.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya nebiyyallah.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya habiballah.
-Elfü elfü salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya men ekremehüllah.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya men azzemehüllah.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya men şerrafehüllah.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya men ezherehüllah.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya menihterahüllah.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya men savverahüllah.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya men abedellah.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya hayra halkıllah.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya hatame rusülillah.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya sultanel enbiya.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya burhanel esfiye.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya mustafa.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya mualla.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya mücteba.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya müzekki.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya mekkiyyü.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya medeniyyü.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya arabiyyu.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya kuraşiyyu.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya haşimiyyu.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya ebtahıyyu.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya zemzemiyyu.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya tihamiyyü.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya ümmiyyu.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke seyyide veledi adem.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya Ahmed.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya Muhammed.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya taha.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya yasin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya müddessir.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya sahibel kevser.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya şafia yevmil mahşer.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya sahibettac.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya sahibel mi’rac.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyidel evveline vel ahirin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyidel muhsinin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyidel kevneyni vessekaleyn.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya sahıben na’leyn.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya seyyidi ya rasülallahi ya hatemel enbiyai vel mürselin.
-Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya nebiyyallahi yevmeddin. Sübhane rabbike rabbil izzeti a’mma yasifün ve selamün a’lel mürselin vel hamdülillahi rabbil a’lemin…. Amin.

SALEVAT-I KÜBRA (EN BÜYÜK SALATLAR)

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

İmâm-ı Cüneyd (Radıyallâhu Anh)dan nakledilen şerhe göre; Abdullâh ibni Abbas (Radıyallâhu Anhümâ) şöyle demiştir:

Peygamber ﷺ bir gün Medine mescidinde oturuyorken, Cibrîl (Aleyhisselâm) yanına gelerek:

“Ya Muhammed! Rabbin sana selam söylüyor, seni tahiyye ve ikram ile tahsis buyuruyor.

Şüphesiz ben sana O’nun katından bir hediye getirdim ki, onu senden evvel kimseye hediye etmedi, senden sonra da kimseye hediye etmeyecek.

İşte o, salevat-ı kübra (en büyük salatlar)dır.

Ey Muhammed! Kim bu salevatı okursa Allâh-u Te’âlâ ondan yetmişbin çeşit belayı defeder ve onu kıyamet gününün şiddetlerinden kurtarır” dedi.

O zaman ben: “Ey kardeşim! Ey Cibrîl! Bu nimetler, bu salevatı okuyan kimseye verilecek mi?” deyince o:

“Ömründe üç kere okuyana dahi Allâh-u Te’âlâ Tevrâtı, İncîl’i, Zebûr’u, ve Furkân’ı okuyan kimsenin sevabını verir.

İbrâhîm Halîl, Mûsâ Kelîm ve ‘Îsâ Rûhullâhi’l-Emîn hakkı için bu böyledir” dedi.

O zaman Rasûlullâh ﷺ: “Ey kardeşim, Ey Cibrîl! İşte bütün bunlar, bu salevatı okuyana mı aittir” diye sorunca o:

“Muhakkak Allâh-u Te’âlâ öyle bir melek yaratmıştır ki onun seksenbin kanadı vardır, herbir kanatta onun yetmişbin tüyü vardır.

Onun yetmişbin başı vardır ki her başta yetmişbin ağız, her ağızda da yetmişbin dili vardır.

Her lisan Allâh-u Te’âlâ’ya hamd ve tesbihte bulunur ve tesbihinde: ‘O Allâh’ın nasıl olduğunu Kendisinden başka kimsenin bilemeyeceği Zatı tesbih ederim’ der.

Şüphesiz ki Bârî Celle Şânühû o meleğe teceli eder, o da Allâh-u Te’âlâ ya secdeye kapanır.

Allâh-u Te’âlâ ona:

“Başını kaldır, muhakkak Ben seni Habibim Muhammed ﷺ’e bu salevatı okuyan kimseyi her afet ve musibetten korumanla görevlendirdim” buyurur.

O zaman ben: “Bütün bu müjdeler, bu salevatı okuyana mı aittir?” dediğmde Cibrîl (Aleyhisselâm):

“Evet ya Muhammed!” dedi. [Abdurrahîm Yûsuf, es-Salevâtü’l-kübrâ, 10-12]

Ulemanın beyanına göre; şüphesiz ki Allâh-u Te’âlâ bu salevat ile salat yapana, hiçbir göz görmedik, hiçbir kulak işitmedik ve hiçbir beşerin hatırından geçmedik nimetler verecektir.

Herhangi bir kul ömründe onbeş kere bu salevatı okursa kıyamet günü olduğu zaman yüzü dolunay gibi olur ve onun çok büyük bir derecesi olur. [Abdurrahîm Yûsuf, es-Salevâtü’l-kübrâ, 12-17]

Salevat-ı Kübra’nın okunuşu: “Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’l-mürselîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’n-nebiyyîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’s-sâdikîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’r-râki’în, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’s-sâcidîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’l-kâ’idîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’l-kâimîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’l-müsallîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’z-zâkirîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’ş-şâhidîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’l-evvelîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’l-â(kh)irîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Rasûlallâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Nebiyyallâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Habîballâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ men Ekramehüllâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ men ‘Azzamehüllâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ men Şerrafehüllâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ men Ezherahüllâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Meni(kh)târahüllâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ men Savverahüllâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ men ‘Abedallâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ (Kh)ayra (kh)alkillâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ (Kh)âteme rusülillâh, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Sültâne’l-enbiyâ, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Müstafâ, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Mü’allâ, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Müctebâ, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Müzekkî, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Mekkiyy, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Medeniyy, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ ‘Arabiyy, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Kuraşiyy, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Hâşimiyy, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Ebtahiyy, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Zemzemiyy, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Tihâmiyy, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Ümmiyy, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide veledi âdem, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Ahmed, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Muhammed, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Tâhâ, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Yâsîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Müddessir, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Sâhibe’l-kevser, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Şâfi’a yevmi’l-mehşer, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Sâhibe’t-tâc, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Sâhibe’l-mi’râc, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’l-evvelîne ve’l-â(kh)irîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’l-mühsinîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Seyyide’l-kevneyni ve’s-sekaleyn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Sâhibe’n-ne’ğleyn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ seyyidi yâ Rasûlallâhi yâ (Kh)âteme’l-enbiyai ve’l-mürselîn, elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin ‘aleyke yâ Nebiyyallâhi yevme’d-dîn, sübhâne rabbike rabbi’l-‘izzeti ‘ammâ yesifûne ve selâmün ‘ale’l-mürselîne ve’l-hamdülillâhi Rabbi’l-‘âlemîn”

أَأَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْمُرْسَلِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ النَّبِيِّينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الصَّادِقِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الرَّاكِعِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ السَّاجِدِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْقَاعِدِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْقَائِمِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْمُصَلِّينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الذَّاكِرِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الشَّاهِدِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْأَوَّلِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْآخِرِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللهِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا نَبِيَّ اللهِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا حَبِيبَ اللهِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا أَكْرَمَهُ اللهُ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مَنْ عَظَّمَهُ اللهُ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مَنْ شَرَّفَهُ اللهُ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مَنْ أَظْهَرَهُ اللهُ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مَنِ اخْتَارَهُ اللهُ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مَنْ صَوَّرَهُ اللهُ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مَنْ عَبَدَ اللهَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا خَيْرَ خَلْقِ اللهِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا خَاتَمَ رُسُلِ اللهِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سُلْطَانَ الْأَنْبِيَاءِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا بُرْهَانَ الْأَصْفِيَاءِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مُصْطَفَى، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مُعَلَّى، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مُجْتَبَى، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مُزَكِّي، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مَكِّيُّ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مَدَنِيُّ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا عَرَبِيُّ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا قُرَشِيُّ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا هَاشِمِيُّ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا أَبْطَحِيُّ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا زَمْزَمِيُّ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا تِهَامِيُّ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا أُمِّيُّ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ وَلَدِ آدَمَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا أَحْمَدُ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مُحَمَّدُ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا طٰهٰ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا يٰسٓ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا مُدَّثِّرُ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا صَاحِبَ الْكَوْثَرِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا شَافِعَ يَوْمِ الْمَحْشَرِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا صَاحِبَ التَّاجِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا صَاحِبَ الْمِعْرَاجِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْأَوَّلِينَ وَ الْآخِرِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْمُحْسِنِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْكَوْنَيْنِ وَ الثَّقَلَيْنِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا صَاحِبَ النَّعْلَيْنِ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدِى يَا رَسُولَ اللهِ يَا خَاتَمَ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْمُرْسَلِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا نَبِيَّ اللهِ يَوْمَ الدِّينِ، سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَۚ ﴿١٨٠﴾ وَسَلَامٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَۚ ﴿١٨١﴾ وَالْحَمْدُ لِله رَبِّ الْعَالَمِينَ ﴿١٨٢﴾

“Ey gönderilenlerin efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey peygamberlerin efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey sıddıkların efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey rüku’ edenlerin efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey secde edenlerin efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey ka’deye oturanların efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey kıyamda duranların efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey namaz kılanların efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey zikredenlerin efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey şahitlerin efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey evvelkilerin efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey sonrakilerin efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Allâh’ın rasulü! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Allâh’ın nebisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Allâh’ın habibi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey AIIâh’ın kendisine ikram ettiği Zat! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Allâh’ın kendisini büyük tuttuğu Zat! Birmilyon salat ve birmilyon selam

senin üzerine olsun.

Ey AIIâh’ın kendisine şeref verdiği Zat! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey AIIâh’ın kendisini galip kıldığı Zat! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Allâh’ın kendisini seçtiği Zat! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Allâh’ın kendisine üstün suret (ve siret) verdiği Zat! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Allâh’a (gerçek manada) ibadet eden Zat! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Allâh’ın mahlukatının en hayırlısı! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey AIIâh’ın rasullerinin sonuncusu! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey enbiyanın sultanı! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey esfiyanın burhanı! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Mustafa! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey son derece üstün kılınmış Zat! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey seçkin kılınmış Zat! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey ümmetini günahlardan temizleyen! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Mekkeli! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Medineli! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey arab kavmine mensub (olan)! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey kureyş kabilesine mensub (olan)! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey haşim oğullarına mensub (olan)! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey mekke’de bulunan ebtah vadisinde konaklayan! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey zemzemle büyüyen! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey mekke’nin bağlı bulunduğu tihame bölgesinin sakini! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey okuma yazma bilmediği halde bütün ilimleri Rabbinden öğrenen! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey ademoğullarının efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Ahmed! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Muhammed! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Tâhâ! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Yâsîn! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey ilk vahiy geldiğinde yakalandığı sıtma nedeniyle örtülere bürünen! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey kevser ırmağının sahibi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey mahşer gününün şefaatçisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey taç sahibi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey mi’rac sahibi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey öncekilerin ve sonrakilerin efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Allâh-u Te’âlâ’yı görür gibi ibadet edenlerin efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey iki cihanın ve insü cannın efendisi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey iki mübarek takunya sahibi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

Ey Efendim!

Ey Allâh’ın rasulü!

Ey nebilerin ve rasullerin sonuncusu!

Ey ceza gününde (şefaat makamına erdirilen) Allâh’ın peygamberi! Birmilyon salat ve birmilyon selam senin üzerine olsun.

İzzet sahibi Rabbini, onların vasfettikleri şeylerden (müşriklerin yanlış nitelemelerinden) tenzih ederim.

Gönderilen peygamberlerin tümüne selam olsun.

Bütün hamdler de alemlerin Rabbi olan Allâh’a olsun.” [Abdurrahîm Yûsuf, es-Salevâtü’l-kübrâ, 4-9]