- Tevbe Suresi 128 ve 129. ayetler<-***->Devamlı okuyan sağlıkla çok uzun yaşar
- Fatır Suresi<-***->Okuyanın ömrü bereketli olur
- —-
Hz.Ali (R.A.) den rivayet edildiğine göre Rasulullah ( SAV ) şöyle buyurdu: ” Her kim ömrünün uzatılması, düşmana karşı kendisine yardım olunması, rızkında kendisine genişlik verilmesi ve kötü şekilde ölmekten korunması sevindirecekse, akşamladığında ve sabahladığında üç kere
“SübhânAllâhi mile’l-mîzâni ve müntehe’l-ılmi ve mebleğa’r-rıdâ ve zînete’l-arşi.Lâ ilâhe illallâhu mil’el mîzâni ve müntehe’l- ılmi ve mebleğa’r-rıdâ ve zînete’l-arşi. Vallahü ekberü mil’el mîzâni ve müntehe’l-ılmi ve mebleğa’r-rıdâ ve zînete’l-arşi.”
“Mizan dolusunca, sonsuz ilmince, rızasına ulaştıracak kadar ve Arş’ın ağırlığınca Allah’ı tesbih ederim.
Mîzan dolusunca, sonsuz ilmince, rızasına ulaştıracak kadar ve Arş’ın ağırlığınca Allah’ı tevhid ederim.
Mîzan dolusunca, sonsuz ilmince, rızasına ulaştıracak kadar ve Arş’ın ağırlığınca Allah’ı tekbîr ederim. ” desin.
—-
“Hz. Ali’den (r.a.) rivayet olunduğuna göre o, Nebî sallellâhu aleyhi vesellem’den şöyle işitmiştir:
‘Her kim ömrünün uzun (bereketli ve mes’ud) olmasından hoşlanırsa, düşmanlarına karşı yardım olunmayı severse, rızkında bolluk olmasını dilerse, kötü ölümden korunmayı isterse; akşama erdiğinde ve sabaha kavuştuğunda (şu tesbih, tehlil ve tekbiri) üç kere söylesin:
‘Sübhânellâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arşi
Ve Lâ ilâhe illellâhu mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arşi
Ve Allâhu ekberu mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.”
Duanın manası: “Allah Teala’yı; Mizân’ın dolusunca, ilminin hudutsuzluğunca, rızâsına erinceye dek ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tesbih (noksan sıfatlardan tenzîh, kemâl sıfatlarla tavsîf) ederim. Yine Allâh’ı, Mizân’ın dolusunca, ilminin sonsuzluğunca, rızâsına ulaşıncaya kadar ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tevhîd (ile O’ndan başka ilah olmadığına şehadet) ederim. Ve yine Allâh’ı Mizân’ın dolusunca, ilminin sınırsızlığınca, rızâsına kavuşuncaya değin ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tekbir ederim (en büyük O’dur, azamet sahibidir, yüceler yücesidir).” [A.g.m., Kenzü’l-Ummâl, Hadis no: 4955]
***
Bazılarının yalnızca “Sübhânellâhi mil’el-mîzân…” diye okuduğu bu duâyı, bizzat rahle-i tedrislerinde bulunma şerefine nail olmuş olan hocaefendilerimiz, Üstâzünâ Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretlerinin, namazdan sonraki tesbih-tahmid ve tekbir ile üç şekilde, yani “Sübhânellâhi mil’el-mîzân… el-Hamdü lillâhi mil’el-mîzân… Allâhu Ekberu mil’el-mîzân…” diye okunmasını tavsiye buyurduklarını naklederler. Nitekim yukarıda zikri geçen hadis-i şerifte de üç ayrı şekilde vârid olduğu görülmektedir. Ancak bu rivayette, “el-Hamdü lillâhi mil’el-mîzân” yerine “Lâ ilâhe illellâhü mil’el-mîzân” diye gelmiştir. “el-Hamdü lillâhi mil’el-mîzân…” terkibi de, kuvvetle muhtemeldir ki, diğer muteber kaynaklarda mevcuttur. Yoksa Vâris-i Rasûl (k.s.) hazretleri niçin öyle okusun! Ya da O öyle okuduğuna göre, O’na tebaan bizler de O’nun gibi okuruz. Ayrıca araştırmalarımız esnasında şayet karşılaşırsak, onları da naklederiz inşâallah…
Alıntı(HalisEce)
—–
Biiznillah