Kim bu iki bayramın gecesini ihyâ ederse, kalblerin öldüğü günde onun gönlü, kalbi ölmez.
Bir hadis-i şerifinde, Ubâdetübnü Sâmit RA’dan Taberânî’nin rivayet ettiğine göre, Efendimiz SAS buyurmuş ki:
RE. 398/6 (Men ahyâ leyletel-fıtri ve leyletel-adhâ, lem yemüt kalbühû yevme temûtül-kulûb.) Sadaka rasûlüllàh, fî mâ kàl, ev kemâ kàl.
“Kim Fıtır Bayramı gecesini, yâni Ramazan Bayramı gecesini ve Kurban Bayramı gecesini ihyha ederse…” İhyâ etmek, kalkıp namaz kılmak, zikir yapmak, Kur’an okumak sûretiyle sevaplı faaliyetlerle doldurmak, gàfil geçirmemek demek. “Kim bu iki bayramın gecesini ihyâ ederse, (lem yemût kalbühû yevme temûtül-kulûb.) kalblerin öldüğü günde onun gönlü, kalbi ölmez.”
***
Her kim şa‛bânın yarı (on beşinci) gecesi ile iki bayram gecelerini (ibadette) kıyamla geçirirse, kalplerin öldüğü günde onun kalbi ölmez.
Amr ibni Osman ibni Kesîr ibni Dînar(Radıyallâhu Anhüm)‘dan rivayete göre Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim şa‛bânın yarı (on beşinci) gecesi ile iki bayram gecelerini (ibadette) kıyamla geçirirse, kalplerin öldüğü günde onun kalbi ölmez.”
(Ahmed ibni Hicâzî, Tuhfetü’l-ihvan, sh:51; Safûrî, Nüzhetü’l-mecâlis, 1/143; Ali el-Muttakî, Kenzü’l-ummâl, no:24107, 8/548)
Hadîs-i şerifte geçen “Kıyam” tabirinden, lügat anlamındaki “Ayakta durma” manası kastedilmemiş, ancak ibadet ve taatta geçirme mefhumu murat edilmiştir.
“Kalbi ölmez” ifade-i nevebiyyesine, ulemâ birkaç türlü mana vermiştir.



