BERAT GECESİNİN FAZÎLETİ VE UYGULANACAK SÜNNETLER~~~~~~~~
Bu madde ikinci secdede iki şeyde Allâhü Te‘âlâ’ya sığınmalı, Hamd-ü Senâ etmeli, sonra, “E’ûzü bi-afvike min ıkâbike ve e’ûzü bi-rıdâke min sahtike ve e’ûzü bike minke celle vechüke lâ uhsî senâen aleyke entekemâ esneyte alâ nefsik” demelidir.
Namazdan sonra, “Allâhümmerzukni kalben takıyyen min-eşşerri nakıyyen, lâ kâfiren ve lâ şakıyya” demelidir. Resûlullâh (s.a.v.) böyle yapmıştır.
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in yaptığı gibi, başkalarına da, bu geceyi ihyâ etmelerini, gündüzünde oruç tutmalarını söylemelidir.
Bu gecede yapacağı ilk iş, günâhlarından, özellikle bu gece rahmet olunmamaya sebep olan on dokuz günâhdan tevbe etmelidir.
Çok duâ etmeli, kötü sondan Allâhü Te‘âlâ’ya sığınmalı, dînî işlerinde duâ etmeli, duâdan önce gusl etmeli, meleklerin gelmesi için güzel koku sürünmeli ve kendisi için Allâhü Te‘âlâ’dan meleklerin istiğfarını istemelidir.
Allâhü Te‘âlâ’nın her lûtfuna karşılık, hamd ü senâa ve şükr etmeli, Allâhü Te‘âlâ’nın ni’metlerine şükr etmede kusurlu olduğundan istiğfar etmeli, Cehennem ateşinden kurtuluş berâti istemeli, bereket, rahmet, mağfiret ve afiyet dilemelidir.
Şu duâyı çok okumalıdır: “Rabbena âtinâ fiddünyâ haseneten ve fil âhîreti haseneten ve kînâ azâbennâr.” Şu duâyı da çok okumalıdır: “Allâhümme innâ ne’ûzü bike min zevali ni’metike ve min tahav-vüli âfiyetike ve min fucaeti ni’metike ve min cemi’-i sahtıke Allâhümme innâ ne’ûzü bike minen nifakı veş-şikak ve sû-il ahlâk.”
Âmener-Resûlü’nün sonundaki duâyı çok okumalı, dünyâ ve âhiret iyiliğini Allâhü Te‘âlâ’dan istemelidir. Yâ Rabbi, bize dünyâ ve âhiret saâdeti ihsân eyle. Yâ Rabbi, Sen bize hidâyet verdikten sonra, kalblerimizi kaydırma! Bize katından rahmet ver! (amin).
(Muhammed Rebhami, Riyâdü’n-Nâsihîn, s.277)


—
Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimizin Berat Gecesi Secdede Tekrar Tekrar Okunmasını Emrettiği Dua
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Beraat gecesi Âişe (Radiyallahu Anha): “Ya Rasûlellah! Sizin bu gece secdenizde bir duada bulunduğunuzu işittim ki, bu zamana kadar bu duayı yaptığınızı hiç işitmemiştim. Secdede:
اَللّٰهُمَّ أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ وَبِمُعَافَاتِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْكَ لاَ أُحْص۪ي ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ
Allahümme e’ûzü bi rızâke min sehatike ve bi muâfâtike min ‘ukûbetike ve e’ûzü bike minke lâ uhsî senâen ‘aleyke ente kemâ esneyte ‘alâ nefsike.
Allah’ım! Öfkenden rızana; cezandan affına sığınırım. Senden yine sana sığınırım. Sana övgüyü saymakla bitiremem. Sen kendini nasıl övdüysen öylesin.{Müslim (Salât 222)}
Sabah olunca bunları kendisine hatırlattım.
-“Bunları öğrendin mi ya Aişe? buyurdular. – Evet öğrendim ey Allah’ın Resulü! diye cevap verdim. Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve sellem):
– “Bunları hem kendin öğren, hem de başkalarına öğret. Çünkü bunları Cebrail (Aleyhisselam) öğretti ve secdede okumamı söyledi” buyurdular.
(Beyhakî, Fadâilül-evkât, no:26-29, sh:126-132; Şu’abü’l îmân, no:3556-3557, 5/362-365; et-Tergib, no:1546, 2/124)




