Haram Aylarda Oruç Tutmanın Fazîleti

Haram Aylarda Oruç Tutmanın Fazîleti
~~~~~~~~
Haram aylarda tutulan oruçların fazîletleri hakkında da bâzı husûsî hadîs-i şerîfler mevcuttur.
İbni Abbâs (Radıyallahu Anhümâ)dan rivâyet edilen bir hadis-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Haram aydan bir gün oruç tutana, Allah Te’âlâ her gününe karşılık, bir ay (oruç tutmuş sevâbı) yazar.”[7]
Enes ibni Mâlik (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadis-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim herhangi bir haram aydan perşembe, cumâ ve cumartesi olmak üzere, üç günü oruçlu geçirirse, kendisine (tuttuğu her güne karşılık) iki sene, (başka bir rivâyette;) yediyüz sene, (diğer bir rivâyette ise;) dokuzyüz sene ibâdet (sevâbı) yazılır.”[8]
Enes (Radıyallahu Anh)ın bu hadîs-i şerîf hakkında: “Ben bunu Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)den işitmemişsem, kulaklarım sağır olsun” dediği rivâyet edilmiştir.[9]
İnsanlar içinde bu fazîletleri en iyi bilenler, hiç şüphesiz ki sahâbe-i kirâm ve tâbi‘în-i ızâm oldukları için İbni Ömer, Üsâme İbni Zeyd, Hasen-i Basrî, Ebû İshâk es Sebî’î (Radıyallâhu Anhüm) gibi zatlar, haram ayların tümünü oruçlu geçirirlerdi.
Ebû Mucîbe el-Bâhilî’nin, babasından (Radıyallâhu Anhümâ) rivâyet ettiğine göre o,Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e nâfile oruçlar tutmaya gücü bulunduğunu, hangi günleri tutmasının uygun olacağını sorduğunda Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ona:
“Haram ayları oruçlu geçir” buyurmuştur.[10]

[7] Gazâlî, İhya, Kitab-u esrari’s-savm, Fasıl:3, 1/281, Ebû Muhammed el-Hallâl, Fedâil-ü şehr-i receb, No:5, 15,sh.52,73; Fahruddîn er-Râzî, et-Tefsîru’l-kebîr:16/54
[8] Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Evsat, no:1810, 2/468; Ebû Muhammed el-Hallâl, Fedâil-ü şehr-i receb, no:14, sh:71; İbn-ü Asakir, Tarîh-ı Dimeşk, 19/116; Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs, no:5696, 4/66; Abdülkadir-i Geylânî, el-Ğunye, 1/325; Süyûtî, ed-Dürru’l-mensûr:7/342, el-Hâvî, 1/545, 546; Gazâlî, İhyâ, Kitab-u esrâri’s-savm, Fasıl:3, 1/281; Zebîdî, İthâf:4/256; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl, no: 24173, 8/561; Heysemî, Mecmau’z-zevâid: 3/191)
[9] Ahmed ibni Hicâzî, Tuhfetü’l-ihvan, sh:10
[10] İbn-i Mâce, Sıyâm:43, no:1741, 1/554; Süyûtî, ed-Dürru’l-mensûr:7/342

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s