FEYİZ, NUR VE BEREKET HAZİNESİ “ÜÇ AYLAR”
Ali Eren
Receb ayı hem üçayların ilki hem de dört harem/hürmetli aylardan biridir.
Tevbe sûresinin 36. âyet-i kerîmesinde harem aylar hakkında şöyle buyuruluyor:
“Şüphesiz, Allah katında ayların sayısı, Allah’ın gökleri yarat(maya başla)dığı gündeki kesin karar bildiren yazısında, Allah’ın (değişmez) kitabı (olan Levh-i Mahfuz)unda ay olarak (hiçbir fazlalık bulunmaksızın tamı tamına) onikidir. Bu (oniki ay)dan dördü haram/muhterem/hürmetli aylardır…
Âyet-i kerîmede zikredilen dört ay, Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Receb aylarıdır. İlk üçü, senenin 11’inci, 12’nci ve 1’inci ayları olup peşi-peşine gelir, senenin 7’nci ayı olan Receb ayı ise ayrıdır. Onun için bu ayın bir adı da Recebü’l-ferddir. Ferd, tek demektir.
Kur’an-ı Kerim’de bir çok âyette beş vakit namazı kılma emri verildiği halde, orta namaz (ikindi) hakkında ayrıca emir var. Aynen bunun gibi, yukarıda meâlini verdiğimiz âyet-i kerîmede diğer aylardan ayrı olarak haram aylara ayrıca dikkat çekiliyor.
Aslında, insanların bütün aylarda günahlardan kaçınmaları, rablerine isyan etmemeleri gerekir. Fakat bu aylarda günaha düşmemeye daha çok dikkat edilmelidir. Çünkü, haram aylarda günah işleyerek kendine zulmetmenin cezası diğer aylara göre daha fazladır.
Câhiliyet devri Arapları bile haram aylara çok hürmet ederlerdi. İşleri güçleri birbirleriyle harp ve cidal olduğu halde, Receb ayı girer girmez silahlarını bırakırlar bir ay boyunca asla silah sesi duyulmazdı. Herkes kılıcını kınına koyar, kimse kimseye bir şey yapmazdı.
Kan dâvası herkesi sardığı halde, bir kimse Receb ayında babasının kâtilini görse bile görmezden gelirdi. Babasını öldüreni bulup öldürmek için çıkmış olduğu halde, Receb ayı girmişse ona asla dokunmazdı.
Câhiliye devrinde Araplar kendilerine zulmeden bir zâlimin helâki için duâ edecekleri zaman Receb ayının gelmesini beklerler, Receb ayı gelince onun helâki için duâ ederler ve duâları reddedilmezdi.
*
Receb ayı, Nuh Aleyhisselâm’ın, kendisine inananlarla beraber, gemiye binip tufandan kurtuldukları aydır.
Receb, insanın bir başkasına heybetli ve büyük görünmesi ve kendisine hürmet edilmesi mânâsına gelir. Bu ay da hürmet edilmesi icap eden bir ay olduğu için adına Receb denilmiştir.
Receb, hazırlanmak mânâsına da geliyor.
Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem efendimiz, “Receb ayında Şa’ban için çok iyilikler hazırlanır” buyurmuştur.
Receb, “tercib” yani Allah’ı tekrar tekrar zikretmek mânâsınadır. Nitekim melekler bu ayda Allah’ı çok tesbih ve takdis eder, çok hamd ederler.
Receb ayına recme ayı da denilir.
Çünkü mü’minlere eziyet vermemeleri için şeytanlar bu ayda taşlanıp uzaklaştırılır.
Receb ayının bir adı da “Mutahhir” dır. Mutahhir, temizleyici demektir. Bu ayda oruç tutanları günah ve hatalardan temizlediği için bu isim verilmiştir.
Receb kelimesinde üç harf vardır: Re, Cim ve Be…
Re rahmete, Cim cûd yani cömertliğe, Be ise birre (ihsana) işaret olup, Allah’ın mü’minlere bu ayda bol bol rahmet, cömertlik ve ihsanı tecellî eder.
Receb ayına, “Şehru’l-Esam/sağır ay” da denilir. Bu ay kulların kötülük ve günahlarına karşı sağırdır, kıyâmette insanların aleyhine şâhitlik yapmayacaktır.
Peygamberimiz’in ifadesiyle, “Receb Allah’ın ayıdır.” Yani bu ay Allah’ın ismiyle yan yana zikredilmektedir. Bir kimse inanarak ve sevabını Allahü Teâlâ’dan bekleyerek Receb ayında bir gün oruç tutsa, Allah’ın pek büyük olan rızasına mazhar olur.
Hadis-i şerifte, Receb ayının her bir gününde oruç tutanların ayrı ayrı mükâfatlara nâil olacakları beyan buyurulmaktadır.
Receb, tevbe ve kötülükleri terk ayıdır.
Receb, Şaban ayında sulayıp Ramazan ayında meyvesini almak için ibâdet tohumunu ekme ayıdır.
Receb ayı gelince Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle duâ ederlerdi: Ey Allahım! Bize Receb ve Şaban ayını mübârek eyle ve bizi Ramazana kavuştur.
Receb ayının ilk gecesinde duâların kabul edildiği beyan buyurulmaktadır.
İbâdet, tâat ve takvâsıyla meşhur halife Ömer ibni Abdülaziz Hazretleri, Basra valisine yazdığı mektupta şunları yazmıştı:
Senede dört geceye dikkat edip ibâdetle geçirmen lâzımdır. Allahü Teâlâ o gecelerde rahmetini saçar. Bu geceler; Recebin ilk gecesi, Şabanın on beşinci (Berat) gecesi, Ramazanın yirmiyedinci (Kadir) gecesi ve Ramazan bayramı gecesidir.
Receb ayı, içinde iki kandil bulunan bir aydır. İlk Cuma gecesi Regâib, yirmi yedinci gecesi ise Mirac kandilidir.
Peygamberimiz’in, sahâbelerin büyüklerinden Selmanı Fârisî (r.a.) Hazretleri’ne tarif ve tavsiye buyurdukları, Receb ayında kılınması çok sevap olan 30 rek’at namaz var ki, ihmal etmeyip muhakkak kılmak icap eder…
Peygamberimiz (s.a.v.) bu namazı tariften sonra, “Duân kabul edilir. Allahü Teâla seninle cehennem arasında yetmiş hendek yaratır. Bu hendeklerin her birisinin arası yer ile gök arasından uzaktır. Her rek’at için sana milyon rek’at namaz sevabı verilir” buyurmuşlar ve Cebrâil Aleyhisselam’dan naklederek bu namazı münafıkların kılamayacağını haber vermişlerdir.
Bu namazın ilk on Rek’atı Receb ayının biriyle onu arasında, ikinci on rek’atı on biri ile yirmisi arasında, üçüncü on rek’atı ise yirmi biri ile otuzu arasında kılınır.
Her rek’atta Fâtihadan sonra üç Kâfirûn ve üç İhlas sûresi okunur. Her iki rek’atta bir selam verilerek kılınır.
Selmanı Fârisî Hazretleri buyuruyor ki: “Ben bu hadis-i şerifteki sevabı, sonsuz lütuf ve inayetleri görünce şükür secdesi yaptım.”
*
Bu seneki Regâib gecesi aynı zamanda Recebin ilk gecesine denk geldiği için, hem duâların kabul edildiği bu gece hem de Regâib gecesi aynı gece olup inşallah çifte sevaba vesile olacaktır.
Regâib, “Rağbet edilen, alâka gösterilen, değer verilen” demektir. Melekler bu geceye hürmet edip değer verdikleri için Regâib denilmiştir.
Tabii ki bu gecenin değeri, içinde tecellî eden sırlardan, feyiz, nur ve bereketlerin çokluğundan ileri gelmektedir.
Zilkâde ayının girmesiyle nasıl hac ayları ve hac mevsimi başlıyorsa, Receb ayının girmesiyle de oruç mevsimi başlıyor ve ibâdetlere daha fazla iştiyak oluyor. Tabii ki her ayda yapılan ibâdetlerin bir sevabı vardır. Fakat Receb ayıyla başlayan üç aylarda yapılan ibâdetlerin sevabı daha fazladır.
Mübârek gün ve geceler, duâların makbul olduğu Recebin ilk gecesiyle başlıyor. Aynı ayda, Recebin yirmiyedinci gecesinde Mirâc kandili var. Arkasından, Peygamberimiz’in “Benim ayım” buyurarak, benimseyip sahiplendiği Şaban ayı geliyor. Şaban ayının on beşinde de, yapılan ibâdetlerin günahların affına sebep olduğu Berat Kandili var…
Bunların hepsi, Ramazan ayının öncüleri ve müjdecileri…
Receb ve Şabanda kalbler yumuşayıp ruhlar sâfîleşir, nihayet Ramazan ayı gelir. Rabbim cümlemize Receb ve Şabanda bereketler ihsan buyurup, Ramazana eriştirsin. Âmîn…
“Bu seneki Regâib gecesi aynı zamanda Recebin ilk gecesine denk geldiği için, hem duâların kabul edildiği bu gece hem de Regâib gecesi aynı gece olup inşallah çifte sevaba vesile olacaktır.”
Bu cümle hatalı. Bu sene Regâib Kandili Receb-i Şerif’in 3. gecesine denk geliyor.
Selâm ve dua ile…
Eski senelerden kalma bir bilgi. Gözümüzden kaçmış, affola…