MEVLİD-İ ŞERİF OKUTMANIN FAZÎLETİ~~~~~~
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin doğduğu güne sevinmek, o gün yemek yedirmek ve mevlid-i şerif okutmak fazîleti çok büyüktür.
▪️Hz. Ebûbekir (r.a)’e Komşu Olur Ebû Bekir es-Sıddîk (r.a.) Hazretleri, buyurdu ki: “Kim, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin mevlidinin okunması için bir dirhem harcama yaparsa; o kişi cennette benim refikim (ve arkadaşım)dır.” İslâm Dinini İhyâ Etmiş Gibi Olur
▪️Hazret-i Ömer (r.a.), buyurdu ki: Kim, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin mevlidine tazimde bulunursa; o kişi sanki islâm dinini ihyâ etmiş gibidir. Bedir ve Huneyn’e Katılmış Gibi Olur
▪️Hazret-i Osman (r.a.), buyurdu ki: Kim, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin mevlidinin okunması üzerine bir dirhem infak ederse; o kişi sanki Bedir ve Huneyn savaşlarına katılmış gibidir. İman ile Vefat Etmeye Sebep Olur
▪️Hazret-i Ali (r.a.), buyurdu ki: Kim, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin mevlidine tazimde bulunur ve Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) hazretlerinin mevlidinin okunmasına sebep olursa; o kişi imansız olarak dünyadan çıkmaz. (Mutlaka îman ile vefat eder) Ve hesapsız olarak (hesap ve sual görmeden) cennette girer
▪️Uhud Dağı Kadar Altın Infak Etmek Hasan Basrî (k.s.) Hazretleri, buyurdu ki: ”İsterdim ki, Uhud dağı kadar altınım olsun; o altınların hepsini Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerinin mevlidinin okunması üzere infak edeyim.”
(Şihabüddin Ahmed bin Yusuf el Heytemi, Nimetiû’l-Kübrâb, s.6)
——
Mevlid-i Şerîf’i okumak isteyenin riâyet etmesi gereken bazı edebler~~~~~~~~~~
1) Mevlid-i Şerîf kırâatı esnâsında riâyet edilmesi gereken adâbın ilki, okuyanın ve dinleyenlerin abdest üzere bulunmalılardır.
2) Okuyanlara Allâh ve Rasûlü’nden tecellîler gelmesi için hem kalbi hem lisânı temizleme gayesiyle Mevlid-i Şerîf okunmaya başlanmadan önce istiğfâr edilmelidir.
3) Rasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem‘in doğum ânının bahsedildiği “Burası ayağa kalkılma yeri” yazılan yerde ayağa kalkmak îcab eder, bir özrü olmaksızın ayağa kalmaktan geri duran edebsizlerden sayılır.
4) Ayağa kalkılma ânında, bir sayı siniri olmaksızın:
صَلَّى اللهُ عَلَى مَُحَمَّدٍ، صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ
denilmesi müstehabtır.
Nitekim: “Bu salât-ü selâmı okuyan kişi kendisine rahmet kapılarından yetmiş kapı açmış olur” diye rivâyet olunmuştur.
(Sâdık Muhammed el-Adevî, Ahmed ed-Derdîr’e âit Mevlidü’l-Beşerî’n-Nezîr Mukaddemisi, sh:5-6)
—-
“Hürmet eden rahmet bulur”Allah dostları ve alimlerimiz eskiden beri mevlide büyük önem vermişler ve bu günlerde mevlid tertip etmeye gayret göstermiş, insanları da buna teşvik etmişlerdir. ▪️Tâbiînin büyüklerinden Hasan-ı Basrî hazretlerinin şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Uhud dağı kadar altınım olsun, ben onu Peygamberimiz’in mevlidini kutlamak için sarfetmek isterim.” ▪️Cüneyd-i Bağdadî hazretleri şöyle der: “Mevlidde hazır bulunan, onun kadrini kıymetini bilen kişi muhakkak ki büyük bir eman (güvence) kazanmıştır.” ▪️Meşhur alimlerimizden Fahreddin er-Razî hazretleri de şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir şahıs, bir tuz, buğday veya yenilecek şeyler cinsinden başka bir şey üzerine mevlid okursa mutlaka o şeyde bereketler zuhur eder. O yiyecek neye ulaştıysa onda da çok bereket belirir.” ▪️Yine meşhur hadis alimlerimizden İmam Suyûtî rh.a. şöyle buyurmuştur: “Hangi evde veya mescidde yahut mahallede mevlid okunursa o evi, mescidi veya mahalleyi mutlaka melekler kuşatır, o mekanın ehline melekler feyz yağdırır. Allah Tealâ rahmet ve rızasıyla onları kuşatır.” ▪️Alvarlı Efe Muhammed Lutfî hazretleri de mevlid hakkında şu güzel mısraları söylemiştir: “Hürmet eden rahmet bulur Mevlidine Muhammed’in Rahmet-i Hak nâzil olur Mevlidine Muhammed’in. Diler isen şefâati İki cihanda devleti Daima eyle rağbeti Mevlidine Muhammed’in. Lutfî bu gafletten uyan Merhamet-i Hakk’a dayan Ol rahmet-i Hakk’a şâyân Mevlidine Muhammed’in.” Sâdât-ı kiram da Mevlid-i Nebî’ye büyük hürmet göstermişlerdir. Hz. Peygamber’i senenin sadece bir gününde veya bir haftasında değil her zaman hatırlamamız gerekir. Nitekim sâdât-ı kiram, mevlidi senenin belli bir gününde değil, aralıklarla okur, okutur, okunan yerde bulunur, hürmet ve sevgiyle dinlerler. Nitekim mevlid okutmak için zaman zaman ilim talebelerini hane-i saadetlerine davet ederler. Bazan mevlidin baş kısmını kendileri okur, devamını talebelere okuturlar. Mevlidin okunduğu yere yiyecek ve içecekler konur. Bundan herkese, özellikle de talebelere ikram edilir. Hatta mevlid dolayısıyla inen rahmetten, füyuzattan bereketlenmek gayesiyle bulgur, pirinç, nohut gibi yiyecekler getirilir, ortaya bırakılır. Daha sonra da bunlar tekrar geriye erzakların içine konulur. Mevlid Kandili için yazılan eserler
~~~
Şüphesiz Mevlid Kandili ’nin devamını sağlayan ve dolayısıyla Efendimiz s.a.v.’e karşı muhabbeti artıran en önemli vesile Mevlid adını verdiğimiz eserlerdir. İslâm alimleri, mutasavvıflar ve İslâm şairleri düz yazı veya şiir olmak üzere birçok eser kaleme almışlardır. Bu eserlerin mevlid gecelerinde, mevlid toplantılarında okunması hayırlı görülmüştür. Arapça, Farsça, Türkçe, Urduca, Kürtçe, Boşnakça, Çerkezce, Gürcüce, Avarca, Rumca, Malayca, Sevahili dillerinde ve daha birçok dilde yazılmış olan bu eserlerde Hz. Âmine’nin Allah Rasulü s.a.v.’e hamile kalışına, Rasulullah’ın doğumuna ve sonra miraca kadar bazı olaylar anlatılır ve her bölüm arasında salavatlar okunur. Mevlid bitince Allah Tealâ’ya münacatlar, Hz. Peygamber s.a.v.’i metheden kasideler, ilâhiler okunur.
Mevlid-i Nebî için yazılan eserler arasında bazıları büyük şöhret kazanmış, geniş coğrafyalarda sürekli okunmuştur. Bunlardan bazıları şunlardır: İmam Busirî’nin “el-Kevâkibü’d-Dürriye fî Mehdi Hayri’l-Beriyye” ve “el- Kasîdetü’l-Hemziyye” adlı eserleri, Şemseddin İbnü’l-Cezerî’nin “Mevlidü’n-Nebî” adlı eseri, Cafer b. Hasan Berzencî’nin “el-İkdü’l- Cevher” adlı eseridir. Arapça olan bu eserlerin yanında mevlid kutlamalarında okunmak için yüzlerce şiir kaleme alınmıştır.
Osmanlı’dan günümüze yaygın biçimde okunan Süleyman Çelebi rh.a.’in “Vesîletü’n-Necât”ı da bu eserlerden biridir. Allah Rasulü s.a.v.’e duyulan sevginin bir nişanesi olan bu eser Osmanlı coğrafyasında şehirlerden köylere kadar her yerde okunmuştur.
Süleyman Çelebi hazretlerinin Vesîletü’n-Necât’ı aynı zamanda halkın anlayacağı seviyede yazılmış bir edebî şaheserdir.
Onun eserinde söylediği, tekrarlayarak vurguladığı birçok söz yahut tavsiye bizzat sahih hadis-i şeriflerde emrolunduğumuz hakikatlerdir.
HOŞGELDİN REBİÜLEVVEL AYI .
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Resulallah
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Habiballah.
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Nebiyallah,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Halilallah,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Safiyallah,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Hayra Halkillah,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Nûre Arşillah,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Emîne Vahyillah,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Zeyyenehullah
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Şerrefehullah,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Kerremehullah,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Azzemehullah,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Allemehullah,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Seyyidel Mürselîn,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ İmamel Muttakîn,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Hatemen Nebiyyîn,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Rahmeten lil Âlemîn,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Şefîal Müznibîn,
Esselâtü vesselâmü aleyke Yâ Resule Rabbil Âlemîn
Salâvatullahi ve melâiketihi ve enbiyaihi ve rusulihi ve hamelete arşihi ve cemi’i halkihi alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ecmaîn.
Sübhane Rabbike Rabbil izzeti amma yesifûn. Ve selâmün alel Mürselîn. Vel hamdü lillâhi Rabbil Âlemîn.
Meali: Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın Resulü
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın sevgilisi
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın nebisi
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın dostu
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın seçilmiş kulu
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın yarattığı en hayırlı insan
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın arşının nuru
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın vahyinin emini
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın süslediği
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın şereflendirdiği
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın üstün kıldığı
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın büyülttüğü
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın âlim kıldığı
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın peygamberlerin efendisi
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın müttakilerin önderi
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın nebilerin sonuncusu
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın âlemlerin rahmeti
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın günahkârların şefaatçisi
Allah’ın rahmeti ve selâmı senin üzerine olsun Ey Allah’ın âlemlerin Rabbinin Resulü
Allah’ım! Meleklerinin, peygamberlerinin, elçilerinin, arşı taşıyan meleklerinin, bütün mahlûkatın salâtı Efendimiz Muhammed Aleyhisselâm ve Âlinin, Ashabının hepsinin üzerine olsun.
“İzzet ve kudret Rabbi olan senin rabbin, onların bütün bâtıl iddialarından münezzehtir, yücedir. Selâm bütün peygamberlere, bütün hamdler âlemlerin rabbi Allah’adır.”
İzzet sahibi Rabbin onların yakıştırdıklarından münezzehtir. Bütün peygamberlere selâm olsun! Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.