SENE SONU DUÂSI
İmâm-ı Safûrî (Rahimehullâh) gibi ulemâdan rivâyet olunduğuna göre: “Her kim Zülhicce’nin sonunda 3 kere:
«بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ، وَصَلَّى اللّٰهُ تَعَالٰى عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلَّمَ، اَللّٰهُمَّ مَا عَمِلْتُهُ ف۪ي هٰذِهِ السَّنَةِ مِمَّا نَهَيْتَن۪ي عَنْهُ وَلَمْ تَرْضَهُ وَنَس۪يتُهُ وَلَمْ تَنْسَهُ وَحَلُمْتَ عَلَيَّ بَعْدَ قُدْرَتِكَ عَلٰى عُقُوبَت۪ي وَدَعَوْتَن۪ي إِلَى التَّوْبَةِ مِنْهُ بَعْدَ جَرَاۤئَت۪ي عَلٰى مَعْصِيَتِكَ، اَللّٰهُمَّ فَإِنّ۪ي أَسْتَغْفِرُكَ مِنْهُ فَاغْفِرْ ل۪ي وَمَا عَمِلْتُ ف۪يهِ مِنْ عَمَلٍ تَرْضَاهُ وَوَعَدْتَن۪ي عَلَيْهِ الثَّوَابَ، فَأَسْأَلُكَ اللّٰهُمَّ يَا كَر۪يمُ يَا ذَا الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ! أَنْ تَقْبَلَهُ مِنّ۪ي وَلَا تَقْطَعَ رَجَائ۪ي مِنْكَ يَاكَر۪يمُ! وَصَلَّى اللّٰهُ تَعَالٰى عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلَّمَ، اٰم۪ينَ!»
‘Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla! Ey Allâh! Senin râzı olmayıp beni nehyettiğin şeylerden bu sene her ne yaptıysam, ben onların bir kısmını unuttum, Sen ise hiçbirini unutmadın. Üstelik bana cezâ vermeye kādirken mühlet verdin ve ben Sana karşı gelme cüreti göstermişken beni tevbeye dâvet ettin.
Ey Allâh! Ben bütün bunlardan dolayı Senden mağfiret diliyorum. Beni bağışla. Ey kerem sâhibi! Ey celâl ve ikrâm sâhibi! Senin râzı olup bana sevap vaad ettiğin hangi amelleri bu sene işlediysem, Senden dilerim ki onları kabûl edesin ve Senden ümîdimi kesmeyesin. Ey kerem sâhibi! Kabûl eyle. Efendimiz Muhammed’e ve âl-i ashâbına salât-ü selâm eyle. Âmîne!’ derse, şeytan: ‘Biz, bir sene yorulup bu günahları işletmek için bunca zahmet çektik, o ise bir anda hepsini sildirdi.’ deyip yüzüne toprak saçarak kaçar.” (es-Safûrî, Nüzhetü’l-mecâlis, 1/156; Mâü’l-‘Ayneyn, Na‘tü’l-bidâyât, sh:165-166; ed-Diyarbî, el-Mücerrebât, sh:71; Hasen el-‘Adevî, en-Nefehâtü’n-Nebeviyye fi’l-vezâifi’l-‘âşûriyye, sh:69; ‘Abdülhamîd Kuds, Kenzü’n-necâh ve’s-sürûr, sh:298-299)
SENE BAŞI DUÂSI
1) Sıbt ibnü’l-Cevzî (Rahimehullâh) gibi bâzı ulemâdan nakledilen rivâyete göre: “Her kim Muharrem ayının evvelinde 3 kere:
«بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ، اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ، وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَع۪ينَ، اَللّٰهُمَّ أَنْتَ الْأَبَدِيُّ الْقَد۪يمُ، اَلْحَيُّ الْكَر۪يمُ، اَلْحَنَّانُ الْمَنَّانُ، وَهٰذِهِ سَنَةٌ جَد۪يدَةٌ، أَسْأَلُكَ ف۪يهَا الْعِصْمَةَ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ وَأَوْلِيَائِهِ، وَالْعَوْنَ عَلٰى هٰذِهِ النَّفْسِ الْأَمَّارَةِ بِالسُّوءِ، وَالْاِشْتِغَالَ بِمَا يُقَرِّبُن۪ي إِلَيْكَ يَا كَر۪يمُ! يَا ذَا الْجَلَالِ وَالْإِكْرَام! بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِم۪ينَ! وَصَلَّى اللّٰهُ وَسَلَّمَ عَلٰى سَيِّدِنَا وَنَبِيِّنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَأَهْلِ بَيْتِهِ أَجْمَع۪ينَ، اٰم۪ينَ!»
‘Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla! Bütün hamdler, âlemlerin Rabbi olan Allâh’a âittir. Salât-ü selâm, Efendimiz Muhammed’in ve âl-i ashâbının tamâmının üzerine olsun. Ey Allâh! Sen Ebedî’sin, Kadîm’sin (başlangıcın ve sonun yoktur). Hayy’sın, Kerîm’sin (hakîkî hayat sâhibi de, kerem sâhibi de ancak Sensin). Hannân’sın, Mennân’sın (son derece acıyan ve çokça lütuflarda bulunan Rabbimiz’sin).
İşte bu yeni senedir. Ben bu sene Senden dilerim ki beni kovulmuş şeytandan ve onun dostlarından koruyasın, kötülüğü çokça emreden bu nefse karşı bana yardım edesin ve beni Sana yaklaştıran amellerle meşgul edesin. Ey kerem sâhibi! Ey celâl ve ikrâm sâhibi! Ey acıyanların en merhametlisi! Rahmetinle (duâmı) kabûl eyle!
Allâh-u Te‘âlâ, Efendimiz ve PeygamberimizMuhammed (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)e, âl-i ashâbının ve Ehl-i Beyti’nin tamâmına salât ve selâm eylesin. Âmîne!’ derse, şeytan: ‘Ömrünün kalan kısmında kendisini güvenceye aldı, artık biz bu kişiden ümidi kestik.’ der ve Allâh (Celle Celâlühû) ona, kendisini şeytan ve etbâından sene boyunca korumak üzere iki melek görevlendirir.” (es-Safûrî, Nüzhetü’l-mecâlis, 1/156; Sıbt ibnü’l-Cevzî, Mir’âtü’z-zemân fî tevârîhi’l-a‘yân, 22/180; Mâü’l-‘Ayneyn, Na‘tü’l-bidâyât, sh:165; ed-Diyarbî, el-Mücerrebât, sh:70-71; ‘Abdülhamîd Kuds, Kenzü’n-necâh ve’s-sürûr, sh:69)
2) Abdülhamîd Kuds (Rahimehullâh)ın beyânı vechile; Ahmed Zeynî Dehlân (Rahimehullâh)“Sefîne” adlı risâlesinde İmâm-ı Ğazâlî(Rahimehullâh)ın şöyle anlattığını nakletmiştir: “Ben hicrî yıllardan yeni bir senenin ilk gününde Mekke-i Mükerreme’de Ka‘be’yi tavâf ederken Hızır (Aleyhisselâm)ı görsem diye hatırıma geldi ve bunun için duâ etmeyi Allâh-u Te‘âlâ bana ilhâm etti.
Ben de Hızır (Aleyhisselâm)la buluşmak için Allâh-u Te‘âlâ’ya yalvardım. Daha duâ etmeyi bitirmemiştim ki birden Hızır (Aleyhisselâm)ı metafta (tavaf alanında) gördüm. Hemen onunla berâber tavâf etmeye, onun yaptığını yapmaya ve söylediklerini söylemeye başladım.
Tavaftan sonra Ka‘be-i Muazzama’yı görecek şekilde bir yere oturdum. O anda Hızır(Aleyhisselâm) bana yönelerek: ‘Ey Muhammed Ğazâlî! Seninle benim böyle bir günde, bu Harem-i Şerîf’te bir araya gelmemizi Allâh-u Te‘âlâ’dan istemene sebep olan şey nedir?’dedi. Ben de: ‘Efendim! Bu yeni bir senedir. Ben de bu seneyi sizin duâ ve ibâdetlerinizi yaparak karşılamak istedim.’ deyince ‘Peki öyleyse (Allâh rızâsı için) namaz kıl, ardından şu duâyı yap.’ buyurdu.” (‘Abdülhamîd Kuds, Kenzü’n-necâh ve’s-sürûr, sh:70-73)
—
ÖNEMLİDİR, MUTLAKA OKUYUN, OKUTUN!
Allâh-u Teâla’nın, kulları hakkındaki yıllık hesap defteri hicri yılın başında açılıp sonunda kapatılır. Arada ne kadar günahlar işlense de Enes İbni Mâlik Radıyallâhu anh’dan rivayet edilen :
”İki yazıcı melek kulun amellerinden gece ve gündüz neleri zapt edip Allâh-u Teâla’ya O’nun teftiş makamına yükseltirler de Allâh-u Teâla amel defterinin başında ve aynı sayfanın sonunda bir hayırlı amel bulursa mutlaka Allâh-u Teâla meleklere hitaben ” Ben sizi şahit tutuyorum ki, bu kulum için defterin iki tarafı başı ile sonu arasında bulunanların tümünü gerçekten bağışladım” buyurur”( Tirmîzi, cenâiz : 9 , no : 981, 3/310 ) hadis-i şerifi mûcebince bağışlanır.
Bundan dolayı hepinizin aşağıda belirtilen tarihlerde sene sonu ve başı dualarını ihmâl etmemeniz ahiretiniz için çok büyük önem arz etmektedir. Allâh rızâsı için sizden istirhâmımız sevdiklerinizi de bu duâları okumaya teşvik ederek, onlarında senelik hesabı mağfiretle kapatmalarına ve bir yıl boyunca şeytandan korunmalarına yardımcı olmanızdır.
Şu hadis-i şerifi de unutmamalısınız ki Ebu Mes’ud el-Ensâri Radıyallâhu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur :
”Kim bir hayra delâlet ederse, onun için o hayrı yapanın ecrinin bir misli vardır.”
( Müslim, imâre : 18, no : 5007 6/41 )
Bu duâların Arapça lafızlarının okunması efdal olandır. Ama okuyamayanlar bir bilene okutturup onu takip edebilirler. Buna da imkan bulamayanlar aşağıda yazılan manayı okuyabilirler. Çünkü namaz dışında Türkçe dua ve zikir caiz görülmüştür.
HİCRİ YILIN SON GÜNÜNDE OKUNACAK DUA
Her kim bu duayı hicri yılın (zilhicce ayının) son gününde üç kerre okursa, bir sene içindeki kul hakkından başka her ne günah işlediyse Hak Teala Hazreteleri affeder. Dua budur:
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
وَصَلَّ اللّٰهُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰٓى اٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ وَسَلِّمْ اَللّٰهُمَّ مَاعَمِلْتُ ف۪ى هٰذِهِ السَّنَةِ مِمَّا نَهَيْتَن۪ى عَنْهُ فَلَمْ اَتُبْ مِنْهُ وَلَمْ تَنْسَهُ وَحَلِمْتَ عَلَىَّ بَعْدَ قُدْرَ تِكَ عَلٰى عُقُوبَت۪ى وَدَعَوْ تَن۪ى اِلَى التَّوْ بَةِ مِنْهُ بَعْدَجُرْ ئَت۪ى عَلٰى مَعْصِيَتِكَ فَاِنّ۪ى اَسْتَغْفِرُكَ فَاغْفِرْل۪ى وَمَا عَمِلْتُ ف۪يهَا وَمِمَّا تَرْضَاهُ وَوَعَدْ تَن۪ى عَلَيْهِ الثَّوَابَ فَاَسْئَلُكَ اَللّٰهُمَّ يَا كَر۪يمُ يَاذَالْجَلَالِ وَالْاِكْرٰامِ اَنْ تَتَقَبَّلَهُ مِنّ۪ى وَلَاتَقْطَعَ رَجٰٓائ۪ى مِنْكَ يَاكَر۪يمُ وَصَلَّ اللّٰهُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ وَسَلِّمْ
Bismillahirrahmanirrahiym
“Ve sallallâhu alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim, Allâhümme mê amiltu fîhêzihi-s-seneti mimmâ neheytenî anhü felem etüb minhu velam tensehû ve halimte aleyye ba’de gudretike alâ ugûbeti ve deavteni ile-t-tevbeti minhu ba’de cür’eti alâ ma’siyetike fe innî estağfiruke fağfirlî vemâ amiltu fîhâ ve mimmâ terdahû ve vaadtani aleyhi sevâbe fe es’ellüke Allâhümme yâ Kerîmû yâ zelcelâli vel ikrâmi en te tegabbelehu minnî velâ takta-a recâi minke yâ Kerîmû ve sallallâhu alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellem.”
TÜRKÇE ANLAMI :
”Ey Allâh ! Senin razı olmayıp beni nehyettiğin şeylerden bu sene her ne yaptıysam, ben onların bir kısmını unuttum, sen ise hiçbirini unutmadım. Üstelik bana cezâ vermeye kâdirken mühlet verdin ve ben Sana karşı gelme cüreti göstermişken beni tevbeye dâvet ettin.Ey Allâh ! Ben bütün bunlardan dolayı Senden mağfiret diliyorum. Beni bağışla. Ey kerem sahibi ! Ey celâl ve ikrâm sâhibi ! Senin râzı olup bana sevap vaad ettiğin hangi amelleri bu sene işlediysem, Senden dilerim ki onları kabul edesin ve Senden ümidimi kesmeyesin. Ey kerem sâhibi, kabul eyle ! Efendimiz Muhammed’e ve âl-i ashâbına salât-ü selâm eyle’ derse, şeytan : ” Biz, bir sene yorulup bu günahları işletmek için bunca zahmet çektik, o ise bir anda hepsini sildirdi” deyip yüzüne toprak saçarak kaçar.” ( Safûri, Nüzhetûl- mecâlis 1/156 Mâul avneyn nâ’tü’l bidâyât, sh : 165-166 )
————————
SENE SONU DUASI-2
SENE SONUNDA OKUNACAK SAÂDET DUÂSI
Her kim aşagğıda yazılan saâdet duâsını senenin sonunda güneş batmadan önce yirmi bir kere okursa uykuyla uyanıklık arasında bütün gizli halleri kendisine gösterilir. Vird sâhibi olan kimseler manevi mertebelerinin ne kadar yükseldiği kendilerine gösterilsin istiyorlarsa bu duâyı her gün okumalıdırlar. Bu dua şöyledir :
”Rahmân ve Rahim olan Allâh’ın adıyla ! Yâ Rabbi ! Bana mukaddes nurlarını müşâhede edebilme hâlini ihsân eyle, beni ünsiyetinin güçlü cezbelerinin zuhûruyla teyid eyle ki, bu sayede ben isimlerinin kazandıracağı marifetlerin tecellîlerinde dönüp dolaşabileyim.
Yâ Rabbi ! Sen beni Senin müşâhede edilebileceğin meşhed ( gösterge ) lerde bulunan varlığının sırlarının ta kendilerine vâkıf kıl ki, onlar sayesinde ben Mülk ve Melekût âlemlerine tevdi etmiş bulunduğun sırları müşâhede edebileyim, kudretinin Lâhut ve Nâsût âlemlerinde bulunan âyetlerinin şâhit ( gösterge ) lerine nasıl nüfûz ettiğini ayan beyan görebileyim.
Sen bana umûmi hikmetler içerisinde öyle bir mârifet nasb et ki, mevcûdat ta gizli olan inceliklerden haberdâr olmadığım bir mâlumât kalmasın. İman hakikatlerini idrâke mâni olan karanlıkları benden gider, kalplerde ve ruhlarda bulunan sevgi-dostluk, hidâyet-irşâd güzelliklerini bana yakın et. Zirâ seven de, sevilen de, arayan da, aranan da ancak Sensin.
Ey kalpleri dilediği tarafa çeviren ! Ey sıkıntıları açan ! Ey şaşkınlara yol gösteren ! Ey yardım isteyenlerin imdâdına kavuşan ! Bütün gayıpları hakkıyla bilen ancak Sensin. Benim de, her şeyin de Rabbi ancak Sensin. Ey Allâh ! Bizi insanlar arasında aldatılmış kimseler yapma, hizmetinden mahrum ve uzak bırakma, nimetlerinle helâke çekilen kimselerden eyleme, dünyada düşmanları tarafından yenilen ve din karşılığında dünya malları yiyen bedbahtlardan eyleme. Allâh-u Teâla mahlûkatının en hayırlısı olan Muhammed Sallallâhu aleyhi ve sellem’e ve âl-i ashâbının cümlesine salât eylesin ! Ey acıyanların en merhametlisi ! Rahmetinle muâmele eyle. Bütün hamdler âlemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsustur.” ( Muhammed ibni hatiruddin, el-cevahiru’l hams, sh : 64-65 )
Alıntı