▪️Yapılan hayrın veya okunan Kur’ân’ın sevabı ölen kimseye bağışlanabilir mi?Yapılan ibadetin ve hayırların sevapları başkasına bağışlanabilir. İster sağ ister ölmüş olsun, kendisine sevap bağışlanan kimsenin bundan yararlanacağı umulur. Ancak bağışlanan sevapla, bir kimsenin bizzat yapması gereken ibadet borçları ödenmiş olmaz Benî Seleme kabilesinden bir adam, annesi ve babası öldükten sonra, onlara yapabileceği bir iyilik olup olmadığını sorunca Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Evet, onlara rahmet dilemek, onlar için istiğfar etmek, vasiyetlerini yerine getirmek, akrabaları ile ilgilenip onlara karşı üzerine düşeni yapmak, dostlarına hürmet edip ikrâmda bulunmaktır.” (Ebû Dâvud, 5, h. no: 5137.) Yine, annesinin aniden öldüğünü, şayet konuşabilseydi sadaka verilmesini vasiyet edeceğini zannettiğini belirterek, annesi adına sadaka verirse sevabının ona ulaşıp ulaşmayacağını soran sahâbeye’de: “Evet, ulaşır. Onun namına sadaka ver” (Buhari, 1, h. no:2760.) buyurmuşlardır. İsmail Hakkı Yelkenci Hocaefendi GÜNCEL MESELELERE FETVALAR

▪️Büyü ve sihirden korunmak için yapılması caiz olan işlem nedir?

Kur’ân-ı Kerîm’de sihir yapanların âhiretten nasibi olmadığı ve bunu yapanların şerrinden Allâh’a sığınılması gerektiği vurgulanmıştır. (Bakara: 102, Felâk: 4. ) Peygamber Efendimiz de (s.a.s.) sihir yapmayı yedi büyük günâh arasında saymıştır. (Buhâri, 1, h. no: 2766.) Sihre ve büyüye karşı en etkili çözüm, Allâh’a sığınmak ve ona tevekkül etmektir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), her şeyin şerrinden Allâh’a sığınarak sürekli Felâk ve Nâs sûreleri ile Âyete’l-Kürsî’yi okumuştur. (Buhârî, 3, h. no: 5010.) Aslolan, duayı insanın bizzat kendisinin okumasıdır. Ancak, güvenilir olduğuna inandığı diğer müminlerden de kendisine dua etmesini ve okumasını isteyebilir. Hz. Âişe’den (r.a.) şöyle rivayet edilmiştir: “Peygamber Efendimiz (s.a.s.), hasta olan akrabalarının üzerine okuyarak sağ eliyle onları sivazlar ve şöyle derdi: Ey Allah’ım, ey insanların Rabbi, şu hastalığı gider, şifa ver, şifa veren sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur. Hastalığı ortadan kaldıracak bir şifa ver. (ibn MâceTib, 3536. İsmail Hakkı Yelkenci Hocaefendi GÜNCEL MESELELERE FETVALAR

Kandil gecelerine ait özel bir namaz veya ibadet şekli var mıdır, mübarek geceleri nasıl değerlendirmek gerekir?

Peygamber Efendimiz (s.a.s.), bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir. (Tirmizî, 1-2, h. no: 740-741.)

Ancak sahih hadislerde bugün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsedilmemiştir.

Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çekidüzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir.

Dolayısıyla mü’minler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli, hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’ân-ı Kerîm okuyup anlamaya çalışarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.

Mübarek gecelerin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde ise oruç tutmak müstehaptır.